Palmiye ve portakal ağaçları ile çevrili havuzumuz adrasan'ın en büyük havuzlarındandır. Sadece yetişkenler için değil aynı zamanda çocuklar içinde havuzumuz bulunmaktadır. Adrasan sahilinin ve berrak denizin tadını çıkardıktan sonra yüzme keyfinize denizimiz gibi berrak ve temiz havuzumuzda devam edebilirsiniz.
Sırtını Beydağları’na dayamış olan koyun zemini kum ve denizi sığ çevresi ise karayolu olmayan birbirinden ilginç doğal güzelliklerle dolu. Su sporlarına meraklı olanlar için de, eşi bulunmaz bir parkur niteliği taşıyor. Deniz suyu sıcaklığı yüksek ve sezonu uzun yörede, özellikle berrak ve 29 metreye yakın sualtı görüş mesafesine sahip deniz, balıkadam ve sualtı fotoğrafçıları için yeterli şartları oluşturuyor. Adrasan’ın kapalı koyu, geniş ve uzun bir kumsala sahip. Her yerinden denize girme imkanı var. Koyun karşısındaki Musa Dağı’na bağlı Eliğ, tepesi çökmüş bir deveyi andıran silueti ile ilgi çekiyor. Koyun başında Markız tepesi yer alıyor. Adrasan koyunun her iki tarafından çıkılan orman içi yükseklikler, koyun ne kadar estetik olduğu konusunda fikir sağlayacak güzellikler sergiliyor.
Atlas Dergisinin Türkiye'deki Saklı Cennetleri Atlasında yer almış, muhteşem güzellikteki sulara gulet tipi teknelerle açılıp huzur bulmak isteyenler için unutulamayacak bir tur seçeneği. Masmavi denizin keyfini yaşamak isteyenler için mutlaka katılınması gereken bir tur.
Gelidonya Feneri, Türkiye’nin en güzel yürüyüş rotalarından biri. Adrasan ve Kumluca arasındaki Karaöz kasabası sınırları içinde yeşil ve mavinin kesişme noktası.
Kırlangıç Burnu ve Taşlı Burnu olarak ta anılan Gelidonya Burnu ile önündeki Beş Adalar’ın Likya coğrafyasında ve denizcilik tarihinde önemli bir yeri var. Gelidonya Burnu ters akıntılardan dolayı Antalya Körfezi’nin en tehlikeli yeri olarak nitelendiriliyor. Antik dönemde sayısız gemi kayalara sürüklenerek batmış. Burun adeta bir sualtı mezarlığına dönüşmüş urumda.
Efes’ten başlayan Antik Likya Yolu, fenerin önünden geçiyor.
Akdeniz kılavuz fenerlerinden biri olan Gelidonya Deniz Feneri’nin 1934 yılında Antalya’nın Kumluca ilçesi Taşlık Burnu’nda Tarihi Likya Yolu üzerinde inşasına başlanmış, 1936 yılında hizmete açılmış. 227 metrelik rakımıyla Türkiye’nin en yükseğe konumlanmış feneri.
Çam ve adaçayı kokuları arasında Akdeniz güneşiyle yıkanan Gelidonya Feneri, iddia ediyoruz, Türkiye’nin en etkileyici en güzel manzaralı deniz feneri.
Fenere ulaşmak için Antalya – Kumluca Karayolu’nun (yaklaşık 50 km.) Adrasan sapağından sonra Adrasan’a (8 km) kadar gitmeniz gerekiyor. Adrasan’ın merkezinden 5 km. kadar dar ve zorlu bir karayolculuğundan sonra Karaöz sahiline inip aracınızı park edebilirsiniz. Sahilde Korsan Koyu ve Gelidonya Feneri tabelasını göreceksiniz.
Bir yanınız orman, bir yanınız muhteşem bir deniz yaklaşık 5 km kadar yürüdükten sonra (dilerseniz araçla da gidebilirsiniz, fakat orman yolunun sonuna kadar arabayla ilerlemek zor, yol çok bozuk) Sarı Likya Yolu – Gelidonya tabelasını göreceksiniz. Bu arada yürürken yada aracınızla giderken solda, Korsan Koyu (Melanippe) tüm ihtişamıyla sizi selamlıyor olacak.
Bir metre genişliğindeki patika yol sadece 2 km. Yaklaşık 1 saatlik keyifli bir yürüyüşten sonra Gelidonya Feneri tüm ihtişamıyla karşınızda.
© Tüm Hakları Saklıdır 2017 Gelidonya Hotel
Tasarım ve Logo Dizayn School